31 Mart 2010 Çarşamba

Karalama Defteri

Bu beyaz sayfa o kadar beyaz ki,kıyamıyorum yazmaya. Her durumda bahane bulabilirim ben. Ne var yani? 
Yazmam gereken bi'şeyler var mı yok mu onu düşünüyorumda.*Beg ileti gönderdi turuncu turuncu bi hareketlilik var aşağıda* Salata yapıcak bana.Ah sevgi pıtırcığım aramızda iyi ki senin gibi becerikliler var. Neye dayanarak söylüyorum bunları? Ben tek olsam kendim kadar tek öğünden geçinirdim çünkü. Oda spagettimsi birşeyler. Bol soslu falan böyle. Hazır çorba bile yapamam ben. Bunu itiraf etmek ağrıma gidiyor ama söylemeliyim. Bir itiraf daha: Anneciğim hani kaşlarını çatıp beceriksizliğime kızıyorsun ya geçenlerde sevgili annen bana gençliğinden bahsetti. Elimde koz olarak tutuyorum. Bana tekrar o şekilde bakacağın anın hayali var içimde. Ay canım. Eheum neyse. Kendimi hala felsefe dersinde hissediyorum. Göz kapaklarım yarıya inmiş,aklımda sapan saçma şeyler. Zombi gibiyim bi'kaç gündür. Konu bulamazken karaladım sonunda. Bu da böyle bir anımdı..

19 Mart 2010 Cuma

Hayal Meyal






Onun hayaliyim sadece. Gerçeklerden sıkıldığında ortaya çıkan...
Sessiz soluk oluyorum içinde ara sıra. 
Her kelimeni yazıyorum gecelere. Düşlediğinde unutma diye.
Sonra sen gerçeğine koşuyorsun.
Hayallerinin metresiyim. İyi birkaç dakika kadar yalnız..
İstemediğim bir hayalin içinde yer alan ‘hayalim’.
Ne uyanabiliyorum ne de gerçekleşebiliyorum.
Asla tamamen ait olmayacağım, farkındayım.
Sessiz sakin bir düş.
Gereksiz bir düş.
Hayal kurmaktan vazgeçme olur mu?
Birkaç dakika..

23 Şubat 2010 Salı

Of. Tanrıım. Olayın üzerine sıcağı sıcağına yazmaklar. Nazar diye birşey kesinlikle var. Lanet. Zaman geri alınsın hadi. 15-85 saat önceye dönmek istiyorum,böyle olmasın istiyorum. Berke de ayrılsın şu Cansu'dan. Sapıtmak yok tamam. Neden sondan başladım ki? Ah Seraay. Hem sen alıştırıyorsun.
Bu gün dershane yolları taştan dedim ve dershaneye gittim mi? Gittim. Gidip X şahsın ön sırasına oturdum mu? oturdum. Gülüp eğlendikten sonra telefonumu eline alıp '' Aa kapağı ne kadar güzel hareket ediyor. Benim ki yarısından sonra zor ilerliyor'' dedi mi? Dedi. Ve şimdi telefon 'o kadar güzel' hareket ediyor ve yarıyı geçiyor mu? Hayıırr. Sinirler oldum. Gidiyim en iyisi ben. Gidiyim gidiyim. Ama şu sözü söylemeden bir yere gitmem.!


'' Nazar etme ne olur, çalış seninde olur''

22 Şubat 2010 Pazartesi

Dostları olmalı insanın,
Aynen gemilerin limanlari gibi
Zaman zaman uğradığın
Yükünü boşalttığın
Dalgalar dininceye kadar beklediğin koynunda

Sonra açık denizlere uğurlamalı seni,
Geri döneceğin günü bekleme umuduyla
Bazen rüzgara o açmalı yelkenini
Yanağına konan bir öpücüğün coşkusuyla
Halatlarını çözmeli
Seni çok ama çok özlemeli

Dostları olmalı insanın,
Ermiş, bilge, hayatı ezbere okuyabilen
Düşünmediklerini düşündüren
Seni bir cambaz ipinde güvenle tutabilen
Gerektiginde senin için ateşi yutabilen
Yolunu ısıtan ustan olmalı,
Şekillendirmeyi öğretmeli hayatın çömleğini
Sana verebilmeli soğuk bir kış gününde
Üzerindeki tek gömleğini..

~ Dostlarım var benim..
Ermiş, bilge, hayatımı ezbere okuyabilen. Ve bu yazıyı okuyan dostuma kocaman bir mukmuk.